Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü
Yeni Türk Dili Anabilim Başkanı
Tel: 0544 616 50 69 / İş: 0416 223 38 00 / 40-53
[email protected]
Zarf-fiillerin dil kaynakları esasında öğrenilmesi önemlidir.
Zarf-fiiller hakkında fikir söylemek için tarihi yazılı membalara müracaat etmek dil biliminin gelişmesinde önemli rol oynuyor. Eski yazılarda zarf-fiiller şahıs eki ile beraber kullanılmıştır, lakin sonralar dilin gelişmesi prosesinde bu şekil önemini kaybetmiştir.
E.Demirçizade kaydediyor: “Zarf-fiiller bileşik ve eşit öğeli cümlelerin terkibinde kullanılır (Demirçizade,1959:157).
Dimitriyev kaydediyor : ” Zarf-fiillerden –ıb,-ib,-ub,-üb eki geçmiş zamana, -alı,-eli, eki ise gelecek zamana aittir” (Dimitriyev,1948:175).
H-Mirzezade gösteriyor: “ Mevcut yazılı abidelerin dilinden malum oluyor ki, –ıb,-ib,-ub,-üb ekleri ile düzelen zarf-fiiller daha geniş yaygınlaşmamıştır. Bizce bunun sebeplerinden biri orta devirlerde bu ekin belirsiz geçmiş zaman gibi kullanılmasıdır ” (Mirzezade , 1962:283).
Lakin ”Orkun”,Uygur,”Korkut Ata” vb abidelerin incelenmesi gösteriyor ki, -ib ekinin belirsiz geçmiş zaman gibi kullanılmasına çok az tesadüf olunuyor.
14.yy. yazılmış “Destani -Ahmet- Harami”de - ib ekinin belirsiz geçmiş zaman gibi ifade edilmesine rastlıyoruz: Örneğin:
Atan verib idi biz kullarını(D.A.H,1978: 35).
Size karşı söylemek eyibdir,
Ulular bu sözü böyle deyibdir(D.A.H,1978: 39).
Dolu reyhanü, nesrinü çemenler,
Bitibdir türlü nergisler, yaseminler (D.A.H, 1978:71 ).
Tamam bir yıl olubdur filan eli (D.A.H,1978:72).
-ıb, -ib, -ub, -üb ekleri zaman ifade ederken -ondan, ondan sonra birleşmesi ile ifade ediliyor. Örneğin:
Kılıcını silib kınına kattı,
Sarayına geliben girdi yattı(D.A.H,1978: 25).
Burada: silib- silenden sonra anlamında kullanılıp. Eski abidelerde -ıb, -ib, -ub, -üb eki zaman, tarz, sebep, maksat, nicelik bildirmeye hizmet etmiştir.
Bunlar honi yiyip şükreylediler,
Dua kılıb bu sözü söylediler(D.A.H,1978: 39).
Geçib Ahmet bıyık burdu oturdu,
Okudu ulularını getirdi (D.A.H,1978: 29).
- arak -erek ZARF-FİİLLERİ
H.Mirzezade yazıyor: “Çağdaş edebi dilimizde kullanılan -arak,-erek zarf-fiilleri Türkçemizde yeniliktir. Çünkü XIX asra kadar böyle zarf-fiil ekinin dilimizde kullanıldığını gösteren faktörler çok azdır”(Mirzezade ,1962:298).
İncelemeler gösteriyor ki, “Korkut Ata” destanlarında, aynı zamanda “Destani-Ahmet Harami”de-arak,-erek eki ile oluşan zarf-fiillerin kullanıldığına tesadüf ediliyor.Verilmiş örneklere dikkat edelim.
“Destani Ahmet’i Harami”de –arak.-erek ekinin –ırak şekli kullanılmıştır.
Arayırak meni katında bulur,
Uğurlayu gelir, biz dünle olur (D.A.H,1978:56).
Sonraki yazılı abidelerde 19. asra kadar bu eke tesadüf olunmuyor. H.Mehmedov doktora tezinde yazıyor:”Şifahi halk edebiyatında bu ekin kullanılması onu gösteriyor ki, Azerbaycan Türkçesinde Tarihen kullanılmış, lakin yazılı abidelerin diline geçe bilmemiştir. (Mehmedov,1967:13). -Arak,-erek eki çağdaş edebi dilimiz için ne kadar norm seviyesi taşıyorsa, halk konuşma dili, yani ağızlar için işlek değildir. Canlı konuşma dilinde onun yerine diğer zarf-fiiller kullanılıyor.
ınca, -ince, -unca, -ünce ZARF-FİİLLERİ
- ınca, -ince, -unca, -üncezarf-fiilleri abidelerimizin dilinde olumlu ve olumsuz şekilde kullanılmıştır.
“Destani Ahmet Harami” de olumlu şekilde kullanılmıştır.
Katırların yediler ol gelince ,
Yaraklandı kanu hallı-hallına (D.A.H,1978:53).
-alı, - eli ZARF-Fİ İLLERİ
-alı, -eli zarf-fiilleri her hangi iş, hal hareketin başlangıç noktasını bildiriyor. Tarihen bu ekin -ğanlı,-ğenli, -ğalı, -ğeli versiyonları da mevcut olmuştur. Hazırda ayrı -ayrı Türk şivelerinde bu versiyon kullanılmaktadır. -alı, -eli eki abidelerimizin dilinde daha çok kullanılmış, çağdaş konuşma dilinde kullanılmayacak derecededir. Edebi dilde daha çok kullanıldığına göre - alı, -eli ekini zarf-fiiller grubuna ait ettik (Muasır Azerbaycan dili,1960:385). - alı, -eli eki tarihen iki fonksiyon yerine getirmiştir.
1. Zarf-fiil oluşturmuştur.
2. Fiilin emir kipi I. şahıs çoğulu ifade etmeye hizmet etmiştir.
Meraklı burasıdır ki, Azerbaycan Türkçesinde esasen zarf-fiil gibi tanınan bu ek fiil köküne birleşerek hiçbir şahıs alameti kabul etmeden emir kipi I. şahıs çoğulunu bildirir. (Rehimov,1965:53).
Tamam bir yıl oluptur evleneni,
Gülendam işveli oluben ol alalı(D.A.H.,1978:72)
- ken, -iken zarf-fiilleri
A.N.Kononov yazıyor : “- ken, -iken zarf-fiilleri müstakil semantik fillere bağlıdır ve iki müstakil kelimeden eke doğru gelişmiştir.( Kononov,1956: 484-485.)
H.Mehmedov doktora tezinin 14.sayfasında yazıyor ki, - ken, -iken eki
muayyen zamanı ifade ederken –an, -en zaman birleşmesinin eş anlamı oluyor. Mesela:Yatır iken- yatan zaman, içer iken- içen zaman.Eski abidelerin dilinde bu eklere daha çok rastlıyoruz.
XIII-XVI asır abidelerinin dilinde –ken eki aktif şekli kullanılmıştır.
Yürür iken tokuz al bağ içinde
Boğuldum kaldım ya imrac içinde (D.A.H,1978:49).
Gelirken nagehana yol azdı
Yolu üç baş oldu, ol birine gitti(D.A.H,1978:54).
-madan -meden zarf-fiilleri
-madan, -meden zarf-fiilleri hareketin oluşmadığını, bitmediğini bildiriyor.
-madan, -meden ekinin etimolojisi hakkında Türkoloji’de umumi fikir böyledir ki, – ma, -me olumsuz eki ile -dan, -den çıkma hal ekinin birleşmesinden- madan, -meden eki oluşmuştur. Şifahi dilimizde bu ek çok kullanılmasa da, yazı dilimizde aktif olmuştur.
“Destani Ahmet Harami” de bu zarf-fiiline az tesadüf olunur.
Henüz dehi kızılgül goncasından ,
Açılmadan ne tez döndü hazana.(D.A.H.,1978:45)
-ıban, -iben, -uban, -uben ZARF- FİİLLERİ
- ıban, -iben, -uban, -uben zarf-fiilleri XIX asra kadar demek oluyor ki, Türk lehçelerinin hepsinde müşterek kullanılmıştır. Tüm yazılı abidelerimizin dilinde bu ek ile oluşan zarf-fiillere rastlıyoruz. - ıban, -iben, -uban, -uben zarf-fiilleri manasına göre- ıb, -ib, -ub, -üb ekine uygun geliyor. Hangi ekin daha eski tarihe dayandığını söylemek zordur. Çünkü - ıban, -iben, -uban, -uben zarf-fiilleri - ıb, -ib, -ub, -üb zarf-fiilleriyle “Orkun” abidelerinde paralel şekilde kullanılmıştır. - ıban, -iben, -uban, -üben ekinin etimolojisi muhtelif şekilde izah olunur. H.Mirzezade yazıyor: ”Dilde olan faktörlerin çokluğu, iki terkip hisseden ibaret olan -uban, -üben ekinin -ıb, -ib ekine nispeten daha eski olduğunu gösteriyor” (H.Mirzezade,1962:285). İncelediğimiz eserin dilinde –ıban,-iben,-uban,-üben zarf-fiili değişik manalar ifade etmiştir.
Zaman manası bildirmiştir:
Kılıcını silip kınına kattı ,
Sarayına geliben girdi yattı ,
Keçiben ol gece çün süp oldu,
Duruban Ahmet Harami şaha geldi (D.A.H,1978:37).
Tarz anlayışı ifade etmiştir:
Gülendam deng oluban battı fikre ,
Here yüz tuttu meşgul oldu zikre (D.A.H,1978:25).
Görün bu çarkı gerduni ki beni,
Sapana goyuban attı yabane (D.A.H,1978:49).
Yügürüben irer yoldaşlarına,
Dedi evvel al haldaşlarına (D.A.H,1978:51).
Sebep ve maksat anlayışı ifade etmiştir:
İcazet ben kuluna ver giderim,
Varıban onları hem cem ederim (D.A.H,1978:43).
Nühü et eyleyiben cengi düzüldü,
Gapuzu şişte avazı düzüldü (D.A.H,1978:66).
Yıkıban şemdanlar gördü anlar,
Ol arslanlar keyek yer gördü anlar (D.A.H,1978:82).
Iban-iben-uban-üben eki Azerbaycan’ın Guba, Şamahı, İsmailli, Zakatala, Gah, Garabağ ağızlarında kullanılmaktadır.Mesela: alıban, geliben, görüben, guruyuban vb.
-icek, -ıcak ZARF- FİİLLERİ
Bu ek XIII – XVI asır yazılı abidelerinin dilinde aktif şekilde kullanılmış –cak , -cek ekinin eş anlamı olmuştur. Aynı zamanda -icek, -ıcak eki -cak , -cek ekinin bileşik şekli sayılır. Bu zarf-fiil eki eski tarihe dayanıyor.
Atası gidicek arttırdı derdin ,
Bu sözün sanma ki olaydı serdin (D.E.H,1978:39).
Sözü söyleyicek sert eyler idi ,
Fesat etse könülden eyler idi (D.A.H,1978:46).
“ Destani Ahmet Harami” eserinde –cağız , -ceğiz şekline de rastlıyoruz:
O gece süphedek işret ederler,
Sabah olacağız gör ki, ne derler (D.A.H,1978:83).
-ı, -i, -u, -ü ZARF- FİİLLERİ
-ı, -i, -u, -ü en eski zarf-fiildir.Çağdaş Türk şivelerinden yalnız Tuva şivelerinde izlenilir. Bu zarf-fiil Türk abidelerinde aktif olmuştur. Bu ekin etimolojisi hakkında muhtelif fikirler mevcuttur. Dilciler –i, -ı, -u, -ü ile –a, -e ekinin membasını ayni götürüyorlar.
Tarz bildirir
Bunlar durı gelip dedi ki, server,
Can üstüne ne dersen, ey dilaver (D.A.H,1978:18).
Dün ki güne ulayıban giderdi
Bulamadı kızı deyü fikir ederdi (D.A.H,1978:29).
Sebep maksat bildirir
Arayırak beni katında buldu.
Uğurlayu gelir, biz dünme alur (D.A.H,1978:56).
Ne düşünerdi, ne yoldan azardı,
Bulam deyü gülendamı gezerdi (D.A.H,1978:69).
Yayıldı ol yiğitler cümle dağa,
Şikar isteyü bakıp sola, sağa (D.A.H,1978:74).
-ı, -i, -u, -ü ekli zarf-fiil hareketin tarzını, sebep ve maksadını ifade etmekle beraber, birlikte kullanılan fiille birleşerek bileşik haber oluşturuyor. Aynı zamanda bu ek ile birleşen fiiller cümlenin müstakil haberi olabiliyor. Aslında klasik edebiyat ürünlerini inceledikçe dilcilik bakımından bir çok değerli bilgilere hale de ulaşıla bilineceği kanısındayım.
KAYNAKÇA
1. E.Demirçizade, “Kitabi-Dede Korkut” destanlarının dili, Bakı, APİ Neşriyatı, 1959.
2. Muasır Azerbaycan dili II.h. Morfologya, Azerbaycan EA Neşriyatı, 1960.
3. H.Mirzezade, Azerbaycan dilinin tarihi morfologyası, Bakı, Azertedrisneşir, 1962.
4. H.H. Memmedov, Azerbaycan dilinde –ıb, -ib, -ub, -üb ve –a, -e şekilcili fiili bağlamalarla düzelen tarz birleşmeleri, Azerbaycan EA Haberleri, 1966.N.4
5. M.Rahimov, Azerbaycan dilinde fiil şekilcilerinin forumlaşması tarihi, Azerb.EA Neşriyatı, 1965.
6. ”Destani Ahmet harami”,Gençlik, Bakı, 1977.
7. Dimitriyev, N.K. Stroy Torksıskih yazıkov, M, 1948.
8. Kononov, A.N. Grammatika Sovrimenogo Türetskogo Literaturnogo yazıka, İzb.-vo, AN. SSSR, M-L, 1956.
9. E.Demirçizade, “Kitabi-Dede Korkut” destanlarının dili, Bakı, APİ Neşriyatı, 1959.
Проф.ШАХРАНБАНУ АЛЛАХВЕРДИЕВА
ГЛАГОЛЫ B ДАСТАНИ АХМЕТ ХАРАМИ
Турецкие диалекты в конверт-с незапамятных времен глаголов dilci привлекли внимание. Мы знаем, что все трактаты на уроки, научные грамматики на конверт-от фактического пришествия. Сегодня конверт-глаголы, Азербайджана, Турции, Туркменистана, Казахской, Киргизской, Узбекской, Кумыкское, Чувашскими, Татарский, Башкирский диалект своих материалов, на основе проработки были. В конце концов, древние письменные памятники на подержанные конверт-глаголы, все турецкие власти материалы от сглаза были исследованы в отношениях. Язык обучение истории языкознания интересов. Языки, грамматики, для изучения организации исторические памятники, которые нужно обратиться. По-русски в нашей морфологии, структуры, истории развития некоторых поклонников разных есть, один из них-наречие-глагол-это группа слов.
“Наречие-глагол флективных глаголов действия, является одной из. Родила с этим справиться, и обладает свойством. Разъем функцию несет. Движение, время, причину, цель и другие идеи, значит. Действие, как движение имеет характер” (Djanmazov,1967:9). Конверт-глаголы азербайджанском, но и других: - для постоянства и отличается специфические свойства. Ахмет Харами и его произведения изучаются. Произведения в архаической конверт - де-факто вместе, и сегодня используется в нашем языке, а также наречие - глагол экземпляры встречаются. В статье, в основном идея Destani Ахмет Харами в употреблении языка предлагает конверт - глагола аффиксов современного литературного языка, в случае также, учитывая, что используется всеми.
Ключевые слова: Азербайджан, Дастани Ахмет Харами, достопримечательность, наречие - глагол, дополнение
Prof. Dr. ŞEHRABANI ALLAHVERDİYEVA
ENFORCED-TERRITORIES USED
IN THE DESTANİ AHMET HARAMI
In the Turkish dialects, the envelope-verbs have long been attracting attention to the language. We know that in all the scientific classrooms, the grammar of the word is mentioned in the envelope. Today, the adverbs are examined on the basis of the materials of Azerbaijan, Turkey, Turkmen, Kazakh, Kirghiz, Uzbek, Kumuk, Chuvash, Tatar and Bashkir. As a result, the envelope-verbs used in the old written scripts have been systematized and the materials of all the Turkish dialects have been analyzed from the front. The learning of language history is of interest to language science. It is necessary to apply to the historical libraries to examine the grammar establishment of the languages.
There are some different adherents of the historical development of the Turkish morphology structure, one of which is the envelope-verb vocabulary. "Envelope-verb is one of the actions of the verb. It has transitional and governance features. It is binding. It expresses movement, time, purpose and other ideas. It has the nature of action like action "(Djanmazov, 1967: 9). Envelope-verb Azerbaijani Turkish, at the same time, is different for other Turkic languages with its stability and unique characteristics. The work of Makaled Destani Ahmet Harami has been examined. With the archaic envelope in the work, we encounter a series of verb-verb examples that are used today in our language. The basic idea is to consider that many of the adverbs used in the language of Destani Ahmet Harami are also used in the contemporary Azerbaijani literary language.
Key words: Azerbaijan, Destani Ahmet Harami, monument, envelope-verb, suffix
Prof. Dr. ŞEHRABANI ALLAHVERDİYEVA
Ahmet Harami Destanı (Destan-ı Ahmed Harami), [XIV. yy.]. Anadolu türkçesi özelliklerini taşıdığı için, bu çağda Anadolu’da yazıldığı tahmin edilen, manzum ve popüler bir Türk destanı.
Kahramanı Ahmed, E-bû Ali Sina’nın sihir ve efsun ilmini hırsızlığa tatbik ederek soygun yapan bir haramidir. Bu hüneriyle Bağdat sarayının hâzinesini soymağa kalkar fakat karsısına, Bağdat sultanının kızı Gülendam çıkar.
Hikâye, Haramı ile Gülendam’ın Bağdat’ta, Gürcistan’da, Şîraz’da geçen korkulu mücadeleleri sonunda Gülendam’ın fendi ve galebesiyle biter. Çankırılı Ahmet Talat Onay’ın bulduğu Ahmed Haramî Destanı Çankırı’da basıldı (1933). Mesnevî tarzındaki eser dil bakımından önemlidir.
Post Views: 5
turan.info.az
.